OSTEOPATİK MANUEL TERAPİ
Osteopati, insan bedeninde yer alan dokuların fonksiyonlarını tedavi etmeye yönelik olarak geliştirilen bir tedaviler bütünüdür. İçerisine anatomiyi, fizyolojiyi, patolojiyi, nörolojiyi, beslenme fizyolojisini katan fakat semptomlardan daha ziyade nedenleri ortadan kaldırmaya odaklanan bir tedavi sistemidir.
Osteopatik manuel terapi, temeli Osteopati'ye dayanan yalnızca ağrının söz konusu olduğu bölgeye odaklanmayan, vücutta bulunan tüm sistemler göz önünde bulundurularak elle uygulanan bir terapi yöntemi olmaktadır. Vücuttaki sinir, dolaşım ve lenf sisteminin olumlu bir biçimde etkileşimini sağlayıp, insan bedenin sahip olduğu kendini iyileştirme kuvvetini açığa çıkarmayı amaçlamaktadır.
Osteopatik manuel terapi, ülkemizde yeni sayılabilecek bir yöntem olan, ilk başta keşfedildiği yer Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa olmak üzere çok sayıda ülkede sıkça başvurulan ve bir hayli revaçta olan tedavi-terapi yöntemidir. Dünya’da ilk kez 1870 yılında Dr Android Andrew STİLL tarafından keşfedilen osteopati yöntemi ile vücudumuzda altta yatan herhangi bir sebep olmaksızın meydana gelen ağrıların giderilmesine, vücudun işlevsel yönetimine dolaylı olarak manuel olarak müdahale ederek bünyesel fonksiyonların düzeltilmesi bakımından doğal bir yöntem olarak kabul görmektedir. Bu söylemi özetleyecek olursak insan vücudunda anatomiye, fizyolojiye ve bilime uygun olarak el yordamıyla vücudun belirli noktalarına uygulanan uyarı biçimleriyle vücudun otoregülasyon denilen kendi kendini iyileştirme sistemini etkinleştirmesi hedeflenir.
Osteopati Bütüncül Düşünmektir !
Osteopatik Manuel Terapi Hangi Hastalıklar İçin Uygundur?
Osteopatik manuel terapi kas ve eklem sistemi ile ilgili birçok hastalığın tedavisinde uzun yıllardan beridir başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Özellikle:
-
Bel fıtığı
-
Bel kayması
-
Boyun fıtığı
-
Boyun düzleşmesi
-
Eklem sorunları
-
Kas yırtılması
-
Donuk omuz
-
Dirsek ve el bileği rahatsızlıkları
-
Kalça çıkığı
-
Kalça protezi sonrası oluşan ağrılar
-
Topuk dikeni
-
Ayak rahatsızlıklar gibi sorunların tedavisinde oldukça etkili bir tedavi imkanı sunmaktadır.
Tedavinin avantajları nelerdir?
-
Osteopatik manuel tedavide iyileşme süreci oldukça hızlıdır. Tedavi süresi de diğer tekniklere göre oldukça kısadır.
-
Terapide ilk seanstan itibaren oldukça etkili sonuçlar alınabilir. Ağrı ve gerginlik azalırken hareket yeteneği büyük ölçüde artar.
-
Terapinin başarı oranı diğer tekniklerden çok daha fazladır. Başarı oranını yüksek olması sayesinde en sık talep edilen fizik tedavi yöntemidir.
-
Terapide hasarlı bölge direkt olarak elle tedavi edilir. Herhangi bir şekilde alet ve cihaz kullanılmaz.
-
Terapinin hiçbir yan etkisi bulunmaması ise en önemli avantajlarından birisidir.
Tedaviden Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
Terapiye veya herhangi bir fizyoterapi tekniklerine başlamadan önce, terapistiniz, herhangi bir riski önlemek için terapi uygulanacak bölgenin kas, kemik ve sinir hasarını tespit etmek için ayrıntılı bir değerlendirme yapar. Ardından hastanın durumuna özel fizik tedavi türlerinden birisini ya da birkaçını içeren bir tedavi uygular.


Fizyoterapi tekniklerine eşlik eden çeşitli medikal ortezlerin varlığı ile bütüncül ve fonksiyonel bakış açısına uygun olarak birlikte ele alınan osteopatik manuel terapi tekniklerinin uygulanmasında sadece eller kullanıldığından hiçbir yan etkisi bulunmaz. Tamamiyle bilimsel ve tıp dahilinde olan bu metotlar için başvurduğunuz sağlık profesyonelinin mutlak bu eğitimlerden ve bu alandan geçmiş olması gerekir. Osteopatik manuel terapiye gün geçtikçe daha fazla ilgi gösteriliyor olması, bu metot ve tekniklerle rahatsızlıklarına şifa bulan kişi sayısının artması ve bu alanda yaşanan akademik ve bilimsel gelişmeler, hızlı ilerlemenin en önemli göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Osteopatik manuel terapi konusunda destek ve bilgi almak için merkezimizle iletişime geçebilirsiniz.


Osteopatik Manuel Terapi Fizyoterapi Uygulamalarında Ki Başarıyı Arttırıyor...
Dünya sağlık örgütü (WHO) tarafından osteopatik manuel terapinin resmi olarak iyileştirici yöntemler arasında kabul edilmesi, uluslararası alanda bu yöntemin üniversite boyutunda akademik olarak ele alınmasını ve eğitimini de beraberinde getirmiştir. Günümüzde gerekli diploma ve sertifikalara sahip manuel terapist ve osteopatlar tarafından uygulanan bu manuel ve bütüncül yöntem, psikonöroimmünöloji başta olmak üzere bağışıklık sistemini harekete geçiren ve terapinin başarı oranını yükselten çok sayıda uygulamanın terapiye katılarak hastaya uygulanması felsefesi ile hareket eder. Bu noktada hastalar tarafından üzerinde önemle durulması gereken konu osteopatik manuel terapi yönteminin kişinin rahatsızlıklarına temel teşkil eden belirli bir rahatsızlığının bulunmaması halinde uygulanan yöntemler olduğudur. Yani hastada patolojik bir faktör olmaması gerekmektedir ve bu uygulamalara uygunluk teşkil etmesi gerekir.
Örneğin; diyabet-şeker hastalığı sonucu gelişebilen bir hastalık olan nöropatik ağrılar nedeniyle veya romatoid artrit gibi iltihabi eklem rahatsızlıkları sonucunda meydana gelen ağrılar bu hastalıklar tedavi edilmeksizin osteopatik manuel terapi ve diğer bütüncül yaklaşımlarla tedavi edilemez. Dolayısıyla osteopatik manuel terapi bu hastalıkların medikal olarak ilgili hekim tarafından tedavilerinin tamamlanmasının ardından uygulanabilir. Burada da amaç kişinin yaşamış olduğu hastalığın etkilerine müdahale ederek, yaşam kalitesini yükseltmek ve konfor sağlamaktır. Çünkü medikal tedavi bu tip hastalıklarda her zaman ihtiyaç olabilmekte ve gereklidir.


